ÇEVİRİ SORUMLULUK İSTER

Özellikle Türk lehçelerinden çeviri, çoğunluğun zannettiği gibi hiç de kolay bir iş değildir. Şahsen ben zaman zaman Kazakçadan Türkçeye çevri yaptığım zamanlar çok zorlanıyorum. Çünkü, Kazakça insan huy ve davranışları, tabiat tasvirleri açısından çok zengin bir dildir. Bazen Kazakçasını anlıyorum, ama Türkçesini oturtmakta çok zorlanıyorum.

Çünkü o kelimelerin karışılığı, inanın Türkçede yoktur. Anadolu Türklüğünün yerleşik hayata geçmesiyle o kelimeler unutulmuştur. Aynı şekilde tasavvufi Türkçe kelimelerin de Kazakçada karşılığı yoktur. Ateist Sovyet yönetimi o kelimeleri Kazaklara unutturmuştur.

O zaman o manaya yakın gelebilecek kelimeleri tespit için sözlükler ve konuyla ilgili eserlerde uzun süren araşıtrmalar yapmak durumunda kalıyorum. Sözlükler konusunda çok şanslıyım. Elimde Kazakça ve Kazakça-Türkçe tüm sözlükler mevcut. Özellikle 12 ciltlik Kazak dilinin izahlı sözlüğü büyük bir hazine.

Bugün Cumartesi önemli Kazakça bir eserin çevirisi üzerinde çalışıyorum. Çok zor metinler. Bu sebeple tüm sözlükleri masaya serdim. Hummalı bir faaliyet içerisine girdim.

Bazılarının kolay zannettiği çevirileri işte böyle meydana getiriyorum. Prensibimdir anlamını çözemediğim kelimeyi tercümeye koymam. Tüm eserleri ve hatta internet kaynaklarını tararım. Eninde sonunda bulurum. Bazen bir kelimeye karşılık bulmak için bir iki günüm gittiği olur. Kelimeyi bulduğumda da dünyalar benim olur. Sanki bir gömü, bir hazine bulmuş gibi sevinirim. İşte araştırmacılığın en zevkli ve cezbedici tarafı budur. Kim benim bulduğum gibi yılda birkaç defa böyle gömü, hazine bulabilir ki?! Bu sebeple çevirilerim kaliteli bulunur. Ama bunun bedelini böyle ödüyorum.