17 Mayıs 2012 / admin / 0 Comments
Aşağıda okuyacağınız makale Mustafa Çokay tarafından “Orta Asya ve Sovyet Rusya’da Enver Paşa” başlığıyla kaleme alınarak, 15 Haziran 1923 tarihli ‘Doğu-Batı’ (Orient et Occident) isimli bir Fransız dergisinde yayımlanmıştır. Makale Çokay’ın çok mühim tespitlerini içermektedir. Enver Paşa’nın Moskova ile ilişkileri, Türkistan’da niçin başarısız olduğunun sebeplerini ortaya koymaktadır. Dönemin Türkistan aydınlarının kendisine yazdığı mektuplarla verdikleri bilgiler çerçevesinde Enver Paşa’yı değerlendiriyor.
Orta Asya ve Sovyet Rusya’da Enver Paşa
Mustafa Çokay
Bolşevik gazetelerindeki haberler ile Türkistan ve Afganistan’dan gelen mektuplara göre Enver Paşa, 4 Ağustos 1922 tarihinde Doğu Buhara’nın Belcuvan kasabasında vefat etmiştir. Osmanlı Ordusu Başkomutanı’nın bir Bolşevik kampında bulunması, Enver Paşa’nın rakiplerini şaşırtmamıştı. Onlar, bu durum karşısında, ‘Enver Paşa’dan herşey beklenir’ dediler. Moskova ile iki yıl süren iyi ilişkilerinin ardından Enver Paşa, Orta Asyalı ihtilal karşıtlarının yanında yer aldığında da aynı durum söz konusu olmuştu.
Bazılarına göre Enver Paşa, Bolşevik desteğini Orta Asya Müslümanlarının bağımsızlığı uğruna kullanmak istedi. Pravda gazetesine göre, daha önce öldürülmüş olan Cemal Paşa dâhil bazı kişiler, Enver Paşa’nın bu hareketini ‘şöhret düşkünlüğü ve popüler olma hırsı olarak değerlendirmişlerdi.’ Pravda gazetesinin ifadesini örnek verdim; çünkü bunları 1922′de Avrupa’da Cemal Paşa’yla yaptığımız görüşme sırasında kendisi aynen söyledi.
23 Şubat 2012 / admin / 0 Comments
II. Dünya Savasinda Türkiye’de bir kisim aydinlarin Almanya saflarinda savasa katilmak için çaba sarf ettigi ve bunun sonucunda 1944 Türkçülük davasinin ortaya çiktigi malum. Fakat, bu çabalarin diger bir sonucunun Türkistanli askerlerin Almanya saflarinda savasa katilmasi oldugu fazla bilinmez. Sovyet ordusundan esir düsen Türkistanli askerlerden gönüllü kitalar olusturmayi amaçlayan “Türkistan Lejyonerleri Projesi” Nazi Hükümeti’nin Dogu Bakanligi (Ostministerium) tarafindan yürütüldü. Sovyetler Birligi’nden isgal edilecek olan topraklardan sorumlu olan bu bakanligin basinda Alfred Rosenberg bulunuyordu. Rosenberg’in projesine göre, bu gönüllü kitalar egitildikten sonra Kafkasya ve Türkistan cephesine parasütle indirilerek, Sovyet ordusuna güneyden ve dogudan yeni cepheler açilacakti.
Aslinda Sovyet ordusundan esir düsen Türk asilli askerler ile Kafkasyali Müslüman askerleri Alman ordusunda veya herhangi resmi görevlerde kullanmak Nazi ideolojisine aykiriydi. Çünkü Nazilerin irk siniflandirmasina göre, Tatar ve Orta Asya’nin Türk Boylari “düsük degerli Asyaliligi” temsil ediyordu. Nazilere göre, onlar Slavlardan da asagi bir irkti. Hatta onlar insandan asagi tiksindirici bir varlik manasinda “untermensch” deniliyordu.
23 Şubat 2012 / admin / 0 Comments
Modern Kazak tarihinin en önemli simalarından biri sayılan Mustafa Çokay Paris’in Nogent-sur-Marne semtinde, 1923-1941 yılları arasında 18 yıl yaşadı. Çokay’ın Fransa’ya geliş tarihi 1921 yılının yaz mevsimidir. Başlangıçta Paris’in merkezinde yaşadı. Ama sonra Nogent’a geldi. Çünkü o sırada burada önemli bir yazar, aydın ve elit kesim yaşamaktaydı.
Mayıs 2000’de Paris’te yaptığımız araştırmalarımızda Çokay’ın Nogent’da kaldığı adresleri de tespit etmiştik. Bizim o sıralardaki araştırmalarımıza Mustafa Çokay Fransız-Kazak Dostluk Derneğinin kurucusu ve Başkanı Sayın Yaşar Dinç çok destek vermişti. Kendilerine bir daha teşekkür ediyorum.
Dinç ile birlikte Nogent’a gelmiş ve Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsündeki Mustafa Çokay arşivinde tespit ettiğimiz adresleri dolaşmıştık. Nogent Belediyesinin arşiv kayıtlarını birlikte inceleyerek, Mustafa Çokay’ın Nogent’daki adreslerdeki kalış sürelerini de belirlemiştik. Bu tespitlerimize göre, Çokay şu adreslerde yaşamıştı :
21 Şubat 2012 / admin / 0 Comments
29 Ocak – 11 Şubat 2011 tarihleri arasında 15 gün Kazakistan’ın başkenti Astana’da bulundum. Avrasya Devlet Üniversitesinde lisansüstü öğrencilerine ders verdim. Ocak ayında Kazak Türkçesinde yayınlanan iki kitabımın tanıtım toplantısına katıldım.
Astana’ya birçok kere gitmiş olmama rağmen, kışın ilk defa gittim. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse, kışları Astana’ya gitmeye korkuyordum. Çünkü kötü bir şöhreti var kışın çok soğuk oluyor diye. Çünkü soğuklar -42’yi buluyor. Gece hissedilen soğukluk -52 bile oldu.
Benim gittiğim hafta, yani Şubat’ın başında şiddetli soğuklar baş gösterdi ve -42’i buldu. (O sırada İstanbul’a son 30 yılın karı yağdığı söylendi) Böyle havalarda dışarıda fazla kalmıyorsunuz. İşten eve, evden işe veya nereye gidecekseniz oraya gidip dönüyorsunuz.
18 Şubat 2012 / admin / 0 Comments
Kazakistan’ın bağımsızlık tarihindeki önemli şahsiyetlerden biri Mustafa Çokay’dır. İşte bu sebeple Kazakistan’ın bu sene bağımsızlığının 20. Yılı olması münasebetiyle 18 Kasım 2011 tarihinde Almatı’da Şarkiyat Enstitüsü “Mustafa Çokay’ın Bilimsel Mirası ve Günümüz” konulu uluslar arası bir sempozyum düzenledi. Bu sempozyumun tarihi önemi büyük. Çünkü Mustafa Çokay’a hasredilen ilk uluslar arası sempozyumdur.
Bu sempozyumda Kazakistan Bilim ve Eğitim Bakanlığı tarafından “Kazakistan biliminin gelişmesine yaptığımız hizmetler” için bir madalya ile taltif edildik. Kazakistan Başbakanı Kerim Masimov’un Mustafa Çokay hakkında araştırma yapanların ödüllendirilmesi konusundaki talimatı doğrultusunda Kazakistan Bilim ve Eğitim Bakanı Bakıtcan Cumagulov tarafından verilen madalyayı bakanlık yetkilisi Kencegül Bekimova göğsümüze taktı. Bu hususta yaptığı konuşmada “Mustafa Çokay hakkında bu toplantının Kazakistan’ın 20. Bağımsızlık yılında gerçekleştirilmekte olması bir tesadüf değildir. Çünkü onun ismi anıldığında bağımsızlık için mücadele eden bir şahsiyet olarak gözümüzün önünde belirir. Abdulvahap Kara Mustafa Çokay’ın hayatı ve mücadelesi konusundaki araştırmalara bizden kilometrelerce uzaktaki Türkiye’den katkı yaptı” dedi.
Çokay konusundaki araştırmalarımızın Kazakistan’da bu şekilde takdir görmesinden dolayı çok mutluyum. Çünkü, araştırmacıların şahsında Kazak Hükümeti’nin Mustafa Çokay’a olan saygılarının bir tezahürüdür.
1 Kasım 2011 / admin / 0 Comments
{jcomments on}
Ұлт ісі дегенде қара нардай болған Алаш ұлдары мен қыздарының жанкешті еңбегін, нақтылай түссек, Алаш қозғалысының 90 жылдығы мен елорданың 10 жылдығын ұштастырып өткізген: “Әлем қазақтарының рухани сұхбаты: тіл, мәдениет және Алаш мұраты” деген халықаралық ғылыми-теориялық конференция өткен жылдың соңына қарай Астанада өткені мәлім. Бұл мәслихатқа бір замандары тарыдай шашылып, қайтсек тірі қаламыз деп төрткүл дүниенің 40-тан аса мемлекетіне бас сауғалап кеткен қандастарымыздың бір тобы ат арылтып келіп, алқалы жиында сөз сөйлеп, ой-пікірлерін ортаға салған еді. Солардың қатарында Түркияның Ыстамбұл қаласында тұратын белгілі тарихшы, тарих ғылымдарының докторы, Мимар Синан университетінің профессоры Абдуақап ҚАРА да бар еді. Біз қандасымызды бір орайы келгенде сұхбатқа тартқан едік.
1 Kasım 2011 / admin / 0 Comments
{jcomments on}
Әбдіуақап Қара
Шоқайтанушы,
Ыстамбұлдағы Мимар Синан көркем өнер университетінің профессоры
Қазан айының 27-28 күндері Елбасы Нұрсұлтан Назарбаевтың Францияға сапары жоспарланып отыр. Осы сапарға байланысты және туғанына 120 жыл толуына байланысты Франция астанасы Париж қаласында Мұстафа Шоқайға арналып бір парк ашылмақ және оның ішінде оған арнап бір мүсін қойылмақ. Бұл тарихи да мәнді оқиға.
Бүгінгі таңда Мұстафа Шоқай жалпы алғанда Қазақстанның алдағы жылда 20 жыл толатын тәуелсіздік тарихын тереңдетіп мәнін арттыра түсетін ұлы тұлғалардың бірегейі. Ол кеңестік билік туған елінде өктемдік орнатқаннан кейін шетелге шығып Францияда 1921-1941 жылдары арасында туған елінің тәуелсіздігі үшін идеалық күрес жүргізген еді.
1 Kasım 2011 / admin / 0 Comments
{jcomments on}
Әбдіуақап Қара
Тарих ғылымдарының докторы – Ыстамбұл (Түркия)
Қазақ халқының таяу заман тарихында ерекше орынға ие Алаш қозғалысының тарихы көбінесе Алаш Орда үкіметінің тарқауымен байланыстырылып 1918 жылға дейін келіп аяқтатылады. Алайда бұл мәселеге тереңнен үңілгенде, оның ауқымының одан әлдеқайда әріде Мұстафа Шоқайдың күрес тарихымен жалғасып 1940 жылдарға дейін барғанын көреміз.
Бірақ, Мұстафа Шоқайдың іс-қимылдарын Алаш Орада қозғалысынан бөлек қолға алу басым болып отыр. Атап айқтанда, Алаш Қозғалысы, Алаш Орда үкіметі мен Мұсафа Шоқай, Түркістан автономиясы, Шоқайдың Еуропа елдеріндегі саяси іс-қимылдары көбінесе бірбірінен тәуелсіз әрекеттер ретінде бағалануда.