Kazakistan’ın Latin Harflerine Geçmesi Çağın Gereğidir

Açık mektupta Latin harflerine geçilmemesi, Kiril harflerinde kalınması konusunda özetle iki temel sebep ileri sürülmektedir.

Birincisi Latin harflerine geçildiği takdirde o güne kadar Kiril harfleriyle basılmış kitap, dergi ve gazetelerin gelecek nesiller tarafından okunamayacağıdır; Onların bunlardaki zengin kültürel mirastan mahrum kalacağıdır.

Bizim düşüncemize göre, böyle bir endişe yersizdir. Kazak toplumunun gelecek nesilleri hiçbir zaman Kiril harfleriyle yazılmış Kazakça eserlerden mahrum kalmayacaktır. Çünkü, Kazakistan’da Rusça her zaman ikinci dil olarak yerini muhafaza edecektir. Bu hususta başka ülkelerde yaşanmış tecrübelerin olduğunu biliyoruz. Mesela Cezayir bir zamanlar Fransa’nın sömürgesiydi. Sömürge döneminde Cezayir’de Fransızca yaygınlaşmıştı. Cezayir 1962’de Fransa’dan bağımsızlığını ilan etti. O zamandan bu yana 50 yıldan fazla bir zaman geçse de ülkede Fransızca önemini kaybetmedi. Hatta halen Cezayir’de okullarda Fransızca yoğun bir şekilde öğretiliyor.

Çünkü, Fransızca dünyanın önde gelen gelişmiş dillerinden birisidir. Bu dilin sayesinde Cezayir halkı Fransız kültür ve teknolojisinin imkanlarından istifade etmektedirler. Bundan dolayı Cezayirliler Arap ve Fransız dillerinin ikisini birden yazıp konuşabiliyorlar. Bu durumu 2012 senesinde Aralık ayında Paris’te tanıştığım bir Cezayirliden öğrenmiştim. Cezayir halkının bu durumunda Kazak halkını imrendiren bir özelliği de belirtelim. Cezayir’de Fransızca bilen, fakat ana dili Arapçayı bilmeyen Arap hiç yokmuş. Kazakistan’da ise durum çok farklıdır. Rusça bildiği halde, ana dili Kazakçayı bilmeyen Kazakların sayısı bir hayli fazladır. Kazak nüfusun % 35 ile % 60 arasında bir oranının Kazakça konuşamadığı ileri sürülmektedir. Bu da azımsanmayacak bir orandır. Bu durum, Kazakistan’da yoğun bir şekilde Rusçayı teşvik eden 70 yıllık Sovyet yönetiminin “kültürel soykırım” sayılabilecek dil politikalarının bir sonucudur.

Şahanov ve arkadaşlarının Kiril’de kalmak hususunda ileri sürdükleri ikinci sebep de, işte bu durumdan kaynaklanmaktadır. Onlara göre, tüm Kazakların % 100’ü Kazakça konuşmadan Latin harflerine geçilmesi durumunda, Kazakça öğrenmek isteyen Kazakların işi daha zor olacaktır; çünkü onların Latin alfabesinde Kazakça okumaları zor olacağından dili öğrenme süreçleri yavaşlamış olacaktır.

Bu sebep de bize akılcı gelmemektedir. Çünkü, eğer Kazakça öğrenmek alfabe ile bağlantılı olsaydı, Kazakistan’ın bağımsızlığından bu yana geçen 20 küsur yılda Kazakça öğrenen Kazakların sayısında artış olması gerekirdi. Ama olmamıştır. Hatta Şahanov’un kendisinin geçen sene bir özel sohbette bize ifade ettiğine göre, son yıllarda Kazakça bilmeyen Kazakların sayısında azalma değil, artış olmuştur. Demek ki, Kiril alfabesinde kalmak Kazakistan’da Kazakça bilenlerin sayısının artmasını sağlamamaktadır.

Biz aynen Cezayir’de olduğu gibi, tüm Kazakların hem Kazakça, hem Rusça bilmesinden yanayız. Zaten Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev üç dil politikası ile tüm Kazak vatandaşlarının resmi dil Kazakçanın yanı sıra Rusça ve İngilizce bilmesini teşvik etmektedir. Latin harflerine geçilmesi durumunda, Rusça bilen her Kazak’ın Kiril harfli Kazakça eserleri rahatlıkla okuyup yazabileceği de muhakkaktır.

Şimdi, Kazakistan niçin Latin harflerine geçmelidir konusuna gelelim:

İlk olarak, Kazaklar Slav kökenli bir halk değildir. Öyleyse, Slav halklarına mahsus bir alfabenin Kazakların milli alfabesi olması bir çelişkidir. Bu yüzden bağımsız Kazakistan’da Sovyetler Birliği döneminde 1940 senesinde, Kazak halkının görüşü alınmadan tepeden inme getirilen Slav alfabesini terk etmesinin zamanı gelmiştir.

Günümüzde dünyada Kiril harflerini on iki ülke kullanmaktadır. Bunların sekizi Slav devletleridir: Beyaz Rusya, Bosna, Bulgaristan, Karadağ, Makedonya, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna. Slav asıllı olmayan kalan dört ülke ise Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan ve Tacikistan’dır. Bu dört ülkenin içinde Moğolistan ve Tacikistan’ın kendilerine has Moğol ve Arap alfabeleri de mevcuttur. Bu durumda Kazakistan ve Kırgızistan dünyada Slav asıllı olmadığı halde Kiril harflerine mahkum olan iki ülke konumundadır.

Oysa Kazaklar ve Kırgızlar Türk ve Müslüman halklar grubunda yer almaktadır. Bu yüzden onlar Sovyetler Birliği’nin hakimiyetine girmeden önce, tüm Türk ve Müslüman halklar gibi Arap alfabesini kullanıyordu. Azerbaycan, Özbekistan ve Türkmenistan Sovyetler Birliği dağıldıktan ve bağımsız olduktan sonra vakit geçirmeden Kiril harflerinden günümüzde Türk ve Müslüman halklarının çoğunluğunun kullanmakta olduğu Latin harflerine geçme kararı aldılar. İşte bu sebepten Kazakistan’ın da Latin harflerine geçmesi günümüzün bir talebidir.

Ancak, Kazakistan’ın Kiril harflerini terk ederek Latin harflerine geçmesi Rusya ile olan dostluk ilişkilerinden de vaz geçeceği anlamına gelmemelidir. Çünkü, alfabe değişikliği Kazakistan’ın bir iç meselesidir. Bu meselenin dış ilişkilerle alakası yoktur. Rusya Kazakistan’ın komşusudur. Kazakistan ve Rusya arasındaki dostluk temelindeki iyi ilişkiler iki ülkenin de yararınadır. Bu sebeple Kazakistan’ın Latin harflerine geçmesi Rusya ile olan dostluk ilişkilerini devam ettirmesine engel değildir.

İkincisi, Kazakistan’ın Latin harflerini kabul etmesi, günümüzde etkin kültürlerin zayıf kültürleri ejderha gibi yutup yok ettiği küresel çağda, Kazak halkının milli kültürünü ve dilini muhafaza etmesine yardımcı olacaktır. Çünkü Kazaklar Latin harflerine geçerek Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan gibi kardeş ülkelerle aynı alfabe sistemine geçmiş olacaklardır. Böylece kardeş ülkeler birbirlerine destek olarak küresel çağın kültürel tehditlerine karşı birlikte dayanışma içinde olacaklardır.

Üçüncüsü, Latin harfleri günümüzün teknoloji ve bilgisayardan yararlanma konusunda en elverişli harf sistemidir. Bundan da elbette Kazakistan Latin harflerine geçerek yararlanabilecektir.

Kazakistan’ın Latin harflerine geçme kararı aldığı takdirde, dikkat edilmesi gereken önemli konu hangi Latin harfleri sistemine geçileceğidir. Kazakistan’da genelde üç Latin alfabe sisteminden söz edilmektedir.

Bazı kişiler İngilizce için kullanılan harflere geçmeyi uygun bulurken, ikinci grup Türk alfabe sisteminin geliştirilmiş 34 harfli versiyonunu, üçüncü grup Latin harf sisteminde bulunmayan Kazakçada sesleri çiftli harflerle veya yeni oluşturulacak harflerle karşılamayı savunuyor.

Bu hususta şahsi fikrim, İngilizce harfler Kazakçaya hiç uygun değildir. Yeni harf oluşturmaktan da Kazakistan ne gibi yarar sağlayabilir? Bundan dolayı Türkiye’nin 90 yıla yakın bir zamandır başarıyla tecrübe etmekte olduğu alfabe sisteminin dilbilimciler tarafından 5 harf ilavesiyle geliştirilen 34 harflik sisteme geçmesi en doğrusu ve isabetlisidir.

Hem bu alfabeyi tüm Türk dünyası kullanacak olursa, o zaman 200 milyondan fazla Türk halkları arasında iletişim de, işbirliği de güçlenecektir. Böylece Kazaklar bir taşla iki kuş vurmuş olacak; bir taraftan günümüzün en gelişmiş alfabe sistemine geçerken, diğer taraftan kardeş halklarla işbirliği ve dayanışmayı da kuvvetlendirecektir. “Sürüden ayrılanı kurt kapar” şeklindeki atasözü bugünkü küresel çağda her zamankinden daha çok önem kazanmış görünüyor.

Kazakistan’ın Latin harflerine geçme kararı alındığında onun hayata geçirilmesi esnasında büyük zorluklar yaşanacağı iddiası da temelsizdir. Çünkü, günümüzde özellikle Kazak gençleri İngilizce bildiği veya en azından bu konuda az veya çok dersler aldığı için, Kazakistan hemen yarın Latin harflerine geçmesi halinde bile, Latin harflerinde okuma ve yazmada fazla zorlanmayacaklardır. Hatta günümüzde Kazakistan Latin harflerine geçme kararı almadığı halde, birçok Kazak vatandaşı internette Latin harfleriyle Kazakça yazmaktadır. Zorluk belirli bir yaşın, açıkça ifade etmek gerekirse, 40 yaşın üzerindekilerde, İngilizce ders almamışlarda yaşanabilir. Bunlar birkaç gün içinde Latin harflerinde okumayı öğrense bile, yazmayı öğrenmeleri zaman alacaktır. Fakat, yine de sağdan sola doğru yazılan, kelimenin başında, ortasında ve sonunda farklı yazılışları olan Arap harfleriyle kıyasladığımızda, Kiril harfleri ile Latin harflerinin sistemi aynıdır. Hatta bazı harfler tıpa tıp aynıdır. Bu sebeple, bir misal vermek gerekirse, 2014 senesinin başında Latin’e geçmesi halinde, Kazakistan’da yeni harflerle Kiril harfleri bir sene beraber kullanıldıktan sonra 2015’ten itibaren tamamen Latin harflerine geçebilir.

Sonuç olarak, bağımsızlığına 20 seneden fazla bir zaman geçen ve uluslararası toplumda itibar sahibi olan Kazakistan’ın Latin harflerine geçişi kültürel alanda da bağımsızlığını ilan etmesi demek olacaktır. Bu aynı zamanda onun dünyanın teknolojik olarak gelişmiş ülkeleri ve kardeş Türk halklarıyla daha çok yakınlaşmasına da imkân verecektir. Bundan dolayı, Kazakistan ne kadar erken Latin harflerine geçerse, o kadar çok kazançlı çıkacaktır.

Prof. Dr. Abdulvahap Kara

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

Bir cevap yazın

Your email address will not be published / Required fields are marked *

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.