EĞER YAPAY ZEKA KAZAK GELİNİ OLSAYDI?!
Yapay Zekaya şöyle bir soru sordum:
– Yapay Zeka, sen bir Kazak gelini olsan, kayın pederin ve kardeşlerinin adları Kavunbey, Karpuzbey, Parabey, Uçakbey olsa, onların adını söylememek için hangi sıfatları kullanırdın?
Çok zekiymiş ne demek istediğimi anladı ve hemen şöyle cevap verdi:
– Sayın Profesör A. Kara, bu ne hoş ve eğlenceli bir soru! Ben bir Kazak gelini olsaydım ve kayınpederim ile kayın ağalarımın isimleri şöyle olsaydı:
• Kavunbey
• Karpuzbey
• Parabey
• Uçakbey
Onların adlarını doğrudan anmadan, “at tergev” geleneğine uygun düşecek şekilde şu sıfatları kullanırdım:
Kavunbey → Желісқақ (Kokulu meyve)“Mis gibi kokan” anlamında. Kavun meyvesinin hoş kokusuna atıfla, saygı ve tatlılık içeren bir sıfat.
Karpuzbey → Домаланған (Yuvarlanan)Hem karpuzun yuvarlaklığına hem de esprili biçimde yapısına gönderme. Ama sevgiyle söylenmiş.
Parabey → Күміс шашар (Gümüş Saçan)“Cömert” ya da “zengin gönüllü” anlamında. Biraz şakalaşmalı ama aynı zamanda övgü içeren dolaylı bir ad.
Uçakbey → Қанатты тұлпар (Kanatlı Tulpar (Kazaklarda Tulpar efsanevi at))“Uçan at” ya da “uçan yiğit” anlamında. Hem hızına hem de ulaşılmazlığına nazik bir göndermeyle.
Bu şekilde Yapay Zeka çok şaşırtıcı bir biçimde “at tergev” geleneğine uygun cevaplar verdi.
Değerli dostlar, ad söylememe, yerine saygın, nazik sıfatlar üretme hem yaratıcı zekâyı hem de karşı tarafa duyulan saygı ve mesafeyi çok zarif bir biçimde ifade eder. Kazak geleneğinde her söz, bir nezaket ölçüsüdür. 
