ЫСТАМБҰЛДА ӘЛІПБИ СИМПОЗИУМІ ЖӘНЕ ТҮРКІ ӘЛЕМІНІҢ ТІЛ МӘСЕЛЕЛЕРІ

Мармара университетіндегі түркітану институты тағы да әліпби бойынша тарихи маңызы бар бір симпозиумға мұрындық болды. Ыстамбұлда 2018 жылы 20-21 қараша күндері өткізілген екі күндік ІІ. Қазіргі түркі әліпбилері халықаралық симпозиумында сегіз отырыста түркі әлемінің түрлі елдерінен келген ғалымдар 30-дан астам баяндама оқыды.

Түркітану институтының директоры профессор Окан Йешилот

Дегенмен, бір мезгілде екі отырыс өткізілгендіктен, осы маңызды баяндамалардың барлығын тыңдау мүмкігі болмады. Әттен симпозиум үш күнге созылып бір мезгілде бір отырыс болып ғалымдар бірін-бірі тыңдағанда қандай тамаша болар еді.

Devamı…


ALFABE SEMPOZYUMU VE TÜRK DÜNYASININ DİL MESELESİ

Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü yine alfabe konusunda tarihi bir sempozyuma imza attı. İstanbul’da 20-21 Kasım 2018 tarihlerinde II. Milletlerarası Çağdaş Türk alfabeleri sempozyumunu gerçekleştirdi. İki gün süren sempozyumda sekiz oturumda Türk dünyasının çeşitli ülkelerinden bilim adamları 30’dan fazla bildiri sundu. Ancak, aynı anda iki oturum gerçekleştirildiğinden birbirinden önemli bu bildirilerin hepsini dinleme imkanı olmadı. Keşke sempozyum üç güne uzatılıp tek oturumlu bir sempozyum olsaydı da, ilim adamları birbirini dinleme imkanına sahip olsaydı daha verimli olurdu.

Devamı…


PROF. DR. SEYİT KASKABASOV: BİZE DİL BİLİMİN TEORİSİNDEN ZİYADE DİL TARİHİ VE DİLİN TARİHİ SÖZLÜKLERİ ELZEM

Kazakistan’ın önde gelen dilbilimcisi Prof. Dr. Seyit Kaskabasov Egemen Kazakistan gazetesine verdiği uzun röportajın bir bölümünde şunları söylüyor: “Kazaklara daha çok lazım olan, dil biliminin teorisinden ziyade, Kazak dilinin tarihi. 15 ciltlik izahlı sözlük çıktı, ama bilimsel temellere dayalı bir “Kazak Dilinin Tarihi” konusunda bir geniş çaplı çalışma hala çıkmadı.

Dil bilimindeki ikinci önemli ihtiyaç, bizim Kazak dilinin tarihi sözlüğünü ortaya çıkarmamızdır. Bununla ne demek istiyorum? Şöyle ki, Orta çağlar, daha önceki veya sonraki dönemlere ait edebi eserlerimiz vardır. Onları orijinal nüshalarından inceleyerek, içlerindeki Kazakça kelimeleri ve onların başlangıç şekillerini bulmamız lazımdır.

Mesela, Orhun Abidelerini ele alalım, VII-VIII asırlarda şu kelimeler vardı diyebiliyor muyuz? IX, X, XI asırlarda şu kelimeler varmış, kullanılıyormuş, diyebiliyor muyuz? Devam edelim, XII, XIII, XIV, XV asırlardaki kullanılan kelimeler karşımıza çıkar. Böylece biz Kazak dilinin gelişme tarihini öğreniriz. Bir başka deyişle, Hoca Ahmet Yesevi’nin “Divan-ı Hikmet”, Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lugat’it Türk” Sözlüğü veya Ahmet Yükneki, Süleyman Bakırganı, Mirza Muhammet Haydar Duğlat vb. eserlerindeki bizim Kazak sözleri o zaman nasıl bir biçimdeydi? Kelime haznesinde var mı? Kazak dili her asırda nasıl bir gelişme gösterdi? Bunları görmemiz lazımdır.” Kazakça bilenler değerli hocamız Kaskabasov’un sohbetinin devamını aşağıdaki linkten okuyabilirler.

Röportajın devamını okumak için tıklayınız