MASLOW’UN UZUN YILLAR YAYINLANMAYAN MAKALESİ NE HAKKINDAYDI?
Hepimizin yakından tanıdığı bir teori vardır: Abraham Maslow’un ünlü ihtiyaçlar hiyerarşisi. En alt basamakta fizyolojik ihtiyaçlar yer alır, ardından güvenlik, sevgi ve ait olma, saygı… En üstte ise uzun yıllar boyunca “kendini gerçekleştirme” (self-actualization) yer aldı.
Ancak pek bilinmeyen bir gerçek vardır: Maslow aslında bu piramidin zirvesini “kendini gerçekleştirme” olarak bırakmak istememiştir. Ona göre insan gelişiminin gerçek en üst noktası bundan daha derin bir şeydir. Gerçek zirve, “kendini aşmak” (self-transcendence) idi.
Bu konuda Maslow, 1970 yılında ölümünden önce bir makale yazdı, ancak bu makale ancak 47 yıl sonra, 2017 yılında yayımlanabildi. Peki neden?
Ünlü hekim, psikiyatrist ve nöropsikolog Profesör Nevzat Tarhan’ın aktardığına göre, Maslow’un “kendini gerçekleştirme” yerine koyduğu “kendini aşma” ilkesinin yayımlanması uzun süre birileri tarafından engellendi.

Bu kavram, insanın sadece kendi potansiyelini gerçekleştirmesiyle yetinmeyip, başkaları için de yaşaması, daha büyük bir amaca hizmet etmesi, anlam ve değer arayışı içinde olması anlamına gelir.

Günümüzde maddi zenginlik artsa da insanların mutluluk seviyesi giderek düşmektedir.
Nevzat Tarhan’ın da belirttiği gibi, intihar, suç oranı ve manevi boşluk giderek artmaktadır. Çünkü sadece kendine odaklanarak yaşamak, insanı tatmin etmiyor.
İnsanın bilgeliğe ulaşmaya, anlam bulmaya, kendinden daha büyük bir bütünle bağlantı kurmaya ihtiyacı vardır.

Bu ihtiyaç, sadece kendi için çalışan biri olmak değil; toplum, insanlık, varoluş ve yaratılış için çalışan ve anlam arayışı içinde olan biri olmayı ifade eder.
Maslow’un ihtiyaçlar piramidi hâlâ değerli bir rehberdir. Ancak onun son düşünceleri bize şu önemli mesajı veriyor:
İnsan yalnızca kendisi için yaşamak üzere yaratılmamıştır.
Gerçek tatmin, daha büyük bir amaç uğruna yaşamak, başkalarına yardımcı olmak ve anlam aramakla mümkündür.
Ve belki de artık hepimizin kendimize şu soruyu sorması gerekiyor:
“Sadece kendimi mi geliştirmek istiyorum, yoksa kendimi aşarak daha büyük bir bütünün parçası mı olmak istiyorum?”
Gerçek mutluluk, aslında, büyük bir bütünün parçası olmakta, Maslov’un son fikrine göre.