Mustafa Öztürk’ün Bugün 70. Yaşında

Mustafa Öztürk yaşasaydı, bugün 70 yaşında olacaktı. Çünkü, 23 Kasım 1954’te Türkiye’nin Kayseri şehrine bağlı Musahacılı köyünde dünyaya gelmişti. 1930’ların ortalarında Doğu Türkistan’dan Taklamakan ve Himalayaları aşarak 1941’de Hindistan’a ve 1952’de Türkiye’ye göç edip gelen Kazak ailenin bir ferdidir.

Mustafa 1975-1980 yılları arasında Tayvan’da yüksek eğitimini Uluslararası İlişkiler Fakültesinde Gazetecilik Bölümünde tamamladı. Tayvan’da okurken Kore dövüş sanatı olan Taekwondo ile tanıştı. Bu sırada Kore asıllı ünlü Taekwondo hocası Hong Sang Rae’nin öğrencisi oldu.

Orada Taekwondo sporunda en iyi statüsü olan 6. Dan derecesini aldı. O dönemde bu Türkiye’deki en yüksek Taekwondo derecesi idi. Ayrıca uluslararası bir teknik direktör oldu. 1980’de yurda döndükten sonra Taekwondo okulu açtı. İstanbul Zeytinburnu’ndaki okulundan Cemal Kabadayı mezun oldu.

Uluslararası Taekwondo hakemi derecesine de sahip olan Cemal Kabadayı halen Zeytinburnu Spor Merkezi’nde gençlere Taekwondo sporunu öğretmektedir. Mustafa Öztürk daha sonra Almanya’nın Münih şehrine giderek burada bir okul daha açtı.

Kazakistan Bağımsızlığını kazandıktan sonra Almatı’ya taşındı ve burada bir Taekwondo okulu ve Federasyonu kurarak Kazakistan’da Taekwondo sporunun yaygınlaşmasına hizmet etti.

Mustafa fıtrattan bireysel dövüş sporlarına yatkın biriydi. Ona bu özellik atalarından geçmiş olmalı. Mustafa’nın dedesi Tölebay 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Altay Kazakları arasında hitabeti ve liderlik yetenekleri olan tarihi bir şahsiyetti. Tolebay’ın oğlu ve babası Abdurrahman (Kaben Kacı) da musikişinas, pehlivan özellikleri vardı. Kazakların Türkiye’ye göçündeki liderlerinden birisidir.

Münih’te Taekwondo okulunu yönettiği sırada 1990’dan itibaren Kazakistan ile sportif ilişkiler kurdu. 1990 Ekim ayında gerçekleşti ve Münih’teki Taekwondo Okulu öğrencileriyle Kazakistan’a gitti.

Bu ziyaret sırasında Kazakistan ile Türkiye arasında ilk resmi temaslar kuruldu. Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Mustafa Öztürk’ü yanında getirdiği iki büyük Türk gazetesi Hürriyet ve Tercüman’ın Avrupa baskısının muhabirleri Erdoğan Salgırboyu ve İrfan Sezer’i kabul etti.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev bu muhabirler aracılığıyla Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a mesaj göndererek, “Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı Kazakistan’a davet etti ve Turgut Özal da kendisini davet ederse Türkiye’ye seve seve kabul edeceğini” ifade etti. Henüz SSCB’den bağımsızlık alınmadığı bu dönemde böyle bir mesaj çok önemliydi.

Böylece Turgut Özal’ın Kazakistan’a ilk ziyareti 14-15 Mart 1991 tarihlerinde gerçekleşti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in Türkiye’ye ilk ziyareti 25-26 Eylül 1991 tarihlerinde gerçekleşti. Turgut Özal, Almanya’da bulunduğu süre boyunca Mustafa’yı aradı ve Türk-Kazak ilişkilerine katkılarından dolayı teşekkür etti.

1991’de Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan sonra Kazakistan’da Taekwondo sporunu yayma çalışmalarına hız veren Öztürk önce Kazakistan Taekwondo Federasyonu’nu kurdu. 1992 yılında öğrencileri Sultanmahmut Şokpıtov ve Kayrat Kırgızbayev, Türkiye’de düzenlenen uluslararası bir turnuvada şampiyon oldular.

1993 yılında Kazakistan Taekwondo Federasyonu, Uluslararası Taekwondo Federasyonu’na üye oldu. Ardından okulundan yetişen Kazak Taekwondo sporcularına uluslararası müsabakalarda kısa zamanda yüksek dereceler aldı.

Bu özverili çalışmaları sebebiyle Mustafa Öztürk ismi bugün Kazakistan bir efsane haline gelmiştir. Kazakistan vatandaşları onu çok sevmektedirler. Mustafa Öztürk’ün Kazakistan’a gelişini ve çalışmalarını konu alan bir belgesel film 1991 yılında Kalila Omarov tarafından “Barıp Qayt, Balam Avılga” adıyla çekildi.

Onun 1995’de ani vefatından sonra ismi bir çok sokağa verilmiştir. 2000 yılında Almatı’da Öztürk Mustafa’nın adıyla bir cadde seçildi ve bir anıt dikildi. 2004 yılında Öztürk Mustafa’nın 50. yıl dönümü arifesinde Almatı iline bağlı Talgar ilçesine bağlı Beşağaş köyünde bir anıtın açılışı yapıldı.

Ayrıca Mustafa Öztürk’ün 60. doğum yılında Kazakistan’ın başkenti Astana şehrinde 2014 yılında hem Mustafa Öztürk’ün anısına hem de onun manevi şahsında Türkiye-Kazakistan Dostluk Gecesi düzenlendi.

Bu gecede Türkiye Kazakları arasında çok iyi bilinen güftesi Mustafa Öztürk’e ve bestesi Gani Makin’e ait “Yıldızları İster Misin?” şarkısını Kazakistan’da ilk defa icra edildi.

Mustafa Öztürk Taekwondo sporunu Türk gençlerine sevdirmek için iki film de çevirdi. 1985’de baş rolü Kazım Kartal ile paylaştığı “Şehadet” filmi ve 1987’de senaryosunu kendisinin yazdığı ve başrolde kendisinin oynadığı “Alatay” filmi dünyaya geldi. Demek ki Mustafa sadece bir spor ustası değil, aynı zamanda yetenekli bir sanatçı.

Ne yazık ki bu büyük kültür ve spor adamını erken kaybettik. 15 Mart 1995’te Almatı’da hayatını kaybetti ve naaşı babası da medfun bulunduğu İstanbul Güneşli’deki aile mezarlığında defnedildi.

İki kızı ve bir oğlu Münih’te yaşamakta olan Mustafa Öztürk’ün ismi Güneşli 15 Temmuz Mahallesinde açılan bir parkta yaşamaktadır.

Türkiye ve Kazakistan gibi iki kardeş ülkenin asil evladı olan Mustafa Öztürk kültür ve spor alanlarında iki ülkeye yaptığı paha biçilmez katkılarıyla Türk ve Kazak halklarının kalbinde sonsuza dek yaşayacaktır.

Prof. Dr. Abdulvahap Kara
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi