NAZARBAYEV’TEN PUTİN’E TAZİYE MESAJI

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir bergama otele gelen escort Putin’e başsağlığı mesajı gönderdi.

nazarbayev-03

Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’nın Akorda Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, Nazarbayev’in Rusya Federasyonu Türkiye Büyükelçisi Andrey Gennadyeviç Karlov’un suikaste kurban gitmesiyle ilgili haberleri büyük bir üzüntüyle öğrendiği belirtildi. Mesajda A. Karlov’un yetenekli diplomat ve meslektaşları arasında saygın bir isim olduğu, Rusya ve Türkiye ilişkilerinin güçlenmesine çalıştığı ifade edildi.

“Bu suikast, terörle mücadele yolunda tüm dünyanın güç birliği yapmasının gerekliliği hususundaki kanaatimizi bir defa daha pekiştirdi. Hiçbir şiddeti haklı çıkarmak mümkün değildir. Kazakistan terörizmin her türlüsünü şiddetle kınar” denildi mesajda ayrıca. Nursultan Nazarbayev çeşme rus escort Kazakistan foça escort halkı ve kendi şahsı adına A. Karlov’un akrabaları ve yakınlarına da başsağlığı diledi.

(Kazakçadan çeviren Abdulvahap Kara)

Haberin orjinali için bkz: http://www.inform.kz/kz/elbasy-putinge-turkiyadagy-rf-elshisinin-kazasyna-baylanysty-konil-aytty_a2981415


TÜRK DÜNYASI 2017 KÜLTÜR BAŞKENTİ TÜRKİSTAN

Azerbaycan’da gerçekleştirilen TÜRKSOY 34. Dönem Daimi Konseyi toplantısında, Kazakistan’ın Türkistan kentinin “2017 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilmesine karar verildi. Şeki kentinde düzenlenen TÜRKSOY 34. Dönem Daimi Konseyi Toplantısına Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Türkmenistan, Moldova’ya bağlı Gagavuz Yeri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kültür bakanları ve yetkilileri katıldı. Türk Konseyi, izmir escort Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA), Türk Akademisi, Türk Kültür Mirası Vakfı gibi uluslararası kuruluşların temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Türkiye’yi Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül temsil etti.

yesevi-turbesinde

Daimi Konsey 35. Dönem Toplantısı Koordinatörlüğünün Kazakistan Kültür ve Spor Bakanlığı tarafından üstlenmesini ve toplantının 2017 yılı sonlarında Türkistan’da yapılmasını onayladı. Türk dünyasının manevi başkenti olarak da bilinen Türkistan şehrinin kuruluş tarihi IV. yüzyıla kadar uzanıyor. Burada Timur tarafından yaptırılan Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ve onun hoca Arslan Bab’ın türbeleri bulunuyor.

Aynı zamanda Türk dünyasından çeşitli ülkelerden öğrencilerin de öğretim gördüğü Kazak-Türk Ortak Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi 1992 yılından beri faaliyet göstermektedir. 2017 yılında Türkistan’da Türk dünyası tarihi ve kültürü konusunda çeşitli etkinlikler düzenlenmesi bekleniyor.


Astrahan’da Altın Orda Hazinesi Bulundu

Astrahan Eyaleti Kültür Bakanlığı Basın Sözcüsü Elena Lysenko  14 Ağustos 2013’te yaptığı açıklamada antik yerleşim alanı ve Altın Orda devletinin başkenti olan Saray Batu’da arkeologların yaptığı kazılarda gümüş akçelerin bulunduğu bildirildi. Hazinenin Astrahan bölgesinde Selitrennoe köyü yakınlarında bulunduğu ifade edildi.

Sözcü Elena Lysenko göre, bu hazine Altın Orda dönemine aittir. Lysenko:

– Bu son on yılda bulunan en büyük hazinedir ve kazı çalışmaları tarihinin de ikinci en büyük değerli buluntusudur. Hazine ağırlığı 500 gramdan fazla olan yaklaşık beş yüz gümüş sikkeden oluşmaktadır, şeklinde konuştu.

Uzmanlara göre, gümüş sikkeler XIV. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.

Elena Lysenko’nun tahminine göre, gümüş akçeler, büyük bir ihtimalle, tamamen çürümüş bir deri çantanın içindeydi. Çünkü paraların üzerinde benekler bulunmaktadır.

Arkeologlar ayrıca kazı alanında Altın Orda usulü pişirilmiş kare şeklindeki tuğlalardan yapılmış bir fırın da buldu. Bu fırın karmaşık bir mimari yapıya sahip olup iki katlıdır: alt kat yakıtın konduğu yanma odasıdır; üst kat ise kil tuğla dan yapılmış pişirme bölümüdür.

Hazinenin müzeye teslim edileceği açıklandı.


Mustafa Çokay Kazakistan Bağımsızlığına Adanan Ömür

Bizim Mustafa Çokay’ın hayatı ve mücadelesi ile ilgili olarak 2002’de İstanbul’da Türkçe ve 2004’de Almatı’da Kazakça yayınlanan kitabımız Fransızcaya çevrildi. L’Harmattan yayınevinde Ocak ayının ortasında yayınlanan kitabı Fransızcadan Aylin de Tapia çevirdi, bilimsel açıdan çevirinin kontrolünü Prof. Dr. Stephane de Tapia gerçekleştirdi. Kitap kapağındaki yağlıboya Çokay resmi Almatı’daki Temirbek Jürgenov Güzel Sanatlar Akademisinden doçent Abilkasım Sarsenbayev’ten alındı.


Altın Elbiseli Adam Sergisi Arkeoloji Müzesinde Açıldı

Kazakistan Kültür Günleri çerçevesinde İstanbul Arkeoloji Müzesinde Altın Elbiseli Adam sergisi 10 Ekim 2012 tarihinde açıldı. Sergiye konu olan Altın elbiseli adam Kazakistan’ın Alma-Ata kentinin yakınlarındaki Esik kasabasında 1969 yılında tesadüfen bulunmuştu.

O zamanlar bu önemli buluntu tüm dünyada ve özellikle Türkiye’de büyük bir yankı uyandırmıştı. Bu, Türk Tarih Kurumu tarafından üç ayda bir yayınlanan Belleten’in Temmuz 1969 tarihli 131. sayısında “Milâttan Önce Dördüncü Yüzyıla Ait Türkçe Yazıtlar Bulundu” başlıklı kısa bir haberle duyuruldu. Konuyla ilgili bilgi verildikten sonra, Türk Tarih Kurumu’nun Moskova’daki Türk Büyükelçiliğine ve Sovyet İlimler Akademisi’ne mektup yazarak bu husustaki yayınların gönderilmesini istediği ve bunlar geldikten sonra incelenerek edinilecek bilginin tarih kitaplarına geçmesinin sağlanacağı açıklanıyordu.

Ancak, başlığı tamamıyla altınla süslü ve altınlarla at, aslan, yabani koyun,  geyik ve dağ keçisi figürleri işlenmiş altın elbiseli adam hakkında sabırsızlıkla beklenen bilgiler bir türlü gelmedi. Nihat Atsız da Belleten’in bundan sonra çıkan sayılarını merakla bekleyenlerdendir, ama dergide bir daha bu konuda yazı çıkmaz.

Atsız, beklediği yazıyı Devlet gazetesinde Hasan Oraltay’ın yazısında bulur. Hürriyet radyosunda görev yapmakta olan Oraltay Kazak gazetelerindeki bilgilerden derleyerek yazdığı makalesinde şunları söylemektedir:

http://www.youtube.com/watch?v=CyUr4_GEwTE&feature=plcp

“Kemeri ise som altındandır. Bu altınlar üzerindeki işlemeler büyük bir sanat  eseridir. Sağ kolundaki kılıcı, sol tarafındaki bıçağının kını ve kamçısı da hep altınla kaplıdır. Kimyevî  usullerle yapılan incelemelere göre altın giyimli adamın 18 yaşlarında olması gerekmektedir. Sağ elindeki iki altın yüzükten birinde insan resmi vardır. Bu mezarda 4000 tane altın eşya bulunmuştur. Fakat bir de gümüş eşyalar vardır ki, asıl mühim olanlar bunlardır. Çünkü bir gümüş kepçenin dibinde 26 harfli bir yazı görülmüştür. Bunlar bizim bildiğimiz Gök Türk (Orkun) yazılarına çok benzemekte, bazıları da onlarla ayniyet göstermektedir.”

Atsızların 1969’da heyecanla geniş bilgi bekledikleri Altın Elbiseli Adam, aradan 43 yıl geçtikten sonra İstanbul’a gelmiş bulunmaktadır. Bu büyük bir nimettir. Bu sergi daha önce Fransa, Almanya gibi ülkelerde bir hafta kadar sergilenirken, bu süre Türkiye’de bir aydır. Bu hususta yetkililer Türkiye’ye büyük bir önem atfettiklerini söylemektedir.

Bu karar yerindedir. Tabiri caizse, Kazak yetkililer Türkiye’ye Anadolu Türklüğünün en eski cetlerinin, Saka Türklerinin kültür mirasını getirmektedir.

Eserin sergilendiği yer İstanbul Arkeoloji Müzesidir. Burada M.Ö. dönemlere ait Anadolu uygarlıklarının taş ve mermerlerden yapılmış heykelleri bulunmaktadır. Onlar gibi M.Ö. döneme ait Altın Adam sanki taş adamlara konuklamaya gelmiş gibidir. Bu da kaderin garip bir tecellisi olsa gerek. Öte yandan bunu Anadolu arkeolojisi ile Orta Asya arkeolojisi araştırmalarının birleşmesinin başlangıcı olarak da görmek mümkündür. Çünkü, Türkiye’de Anadolu arkeolojisi uzmanları Orta Asya’yı, Orta Asya’daki arkeologlar da Türkiye arkeolojisini bilmezler. Oysa iki tarafın birbirine aktaracaklar tecrübeleri muhakkak vardır.

9 Kasıma kadar sürecek bu sergi kaçırılmamalı. 43 yıl önce Anadolu Türklüğünün bulunmasıyla ilgili haberleri duyarak heyecanlı, hakkında daha çok bilgi almak için sabırsızlandığı Altın Elbiseli Adam’ın kendisi gelmiş bulunmaktadır. Bu serginin açılmasına katkıda bulunan Türkiye Kültür Bakanlığına ve Kazakistan Büyükelçilik yetkililerine ne kadar teşekkür etsek azdır.


Turgut Özal ve Türk Dünyası çalışmamız yayınlandı

Özal döneminde Türkiye – Türk Cumhuriyetleri ilişkilerini ele alan Turgut Özal ve Türk Dünyası (Türkiye – Türk Cumhuriyetleri İlişkileri 1983-1993) isimli çalışmamız Eylül ayının sonunda İstanbul’da IQ Sanat ve Kültür Yayınevi tarafından yayınlandı. Kitabın yayınlanması Özal’ın ölümüyle ilgili şüpheleri aydınlatmak amacıyla mezarının açıldığı günlere denk geldi.

Bu durum kitaba ilgiyi arttırdığı gibi, yanlış anlamalara da sebebiyet vermektedir. Nasıl bir yanlış anlama derseniz, günümüzde bazı insanlar güncel konularda bir ayda kes-yapıştır metoduyla çala kalem kitap hazırlayıp piyasa sürüyorlar. Böylece kitaptan para kazanmayı amaçlıyorlar.


Kazakistan – Özbekistan İlişkilerinde Yeni Bir Dönem Başlıyor

6-7 Eylül 2012 tarihinde Kazakistan’a resmi ziyarette bulunan Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov Kazak meslektaşı Nazarbayev’e daha sık görüşmeleri gerektiğini söyledi. Kazakistan Devlet Haber Ajansı KazAqparat’ın bildirdiğine göre, Nazarbayev ile Astana’da yaptığı görüşmede Kerimov “Özbek halkı olarak bizler halklarımızın asırlar ötesinden gelen ve birbirine sıkıca bağlayan tarihi geleneksel dostluğa temellenen iyi komşuluk ilişkilerine, ortak köklerimize, değerlerimize ve çıkarlarımıza büyük önem vermekteyiz” ifadesinde bulundu.

Kerimov’un düşüncesine göre, iki kardeş halkın bu ortak kökleri derinlemesine anlaması Kazakistan ve Özbekistan’ın iki taraflı işbirliğine sağlam zemin hazırlayacaktır. Görüşmede Kerimov ayrıca hükümetler arasında ortaya çıkacak meseleleri anında çözebilmek için sık sık görüşmelerde bulunmanın yararlı olacağını belirterek “Şayet genel olarak Orta Asya ve çevresindeki şartların hızlı bir şekilde değişebildiğini göz önünde bulundurursak, bu görüşmelere iki misli daha fazla ihtiyaç olduğu anlaşılacaktır” şeklinde konuştu.


Бішкек Саммитінде тәуелсіз түркітілдес мемлекеттердің ортақ жалауы өмірге келді

Қырғызстан астанасы Бішкек қаласында 2012 жылы, 22-23 тамыз күндері өткен Түркітілдес мемлекеттердің ынтымақтастық кеңесінің ІІ- Саммитінде бір қатар маңызды келісімдерге қол қойылды. Осы келісімдер арасында әсіресе Түркітілдес мемлекеттер ынтымақтастық кеңесінің туының қабылдануы аса зор маңызға ие. Өйткені ол туды сонымен қатар тәуелсіз Түркітілдес мемлекеттердің ортақ туы ретінде де қабылдауға болады. Атап айтқанда, мұнда осы кеңеске мүше төрт түркітілдес мемлекеттің туларының белгілері орын алуда.

Саммите сонымен қатар жалпы түркі тарихы мен мәдениетін зерттеп бүкіл әлемге насихаттайтын және Қазақстан Президенті Нұрсұлтан Назарбаевтың 2009 жылы Нахчыван саммитінде жасаған ұсынысымен құрылып екі жыл бұрын Қазақ­стан басқаласы Астанада тұсауы кесілген Түркі академиясы ха­лықаралық статусқа ие болды.


Türk Konseyi Bişkek’te Tarihte Bir İlki Gerçekleştirdi ve Türk Devletlerinin Ortak Bayrağını Belirledi

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te 22-23 Ağustos 2012 tarihinde düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin II. Zirve toplantısına Azerbaycan Başbakanı Artur Rasizade, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev,  Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katıldı.

Bişkek’teki Ala Arça Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Türk Konseyi’nin II. Zirvesi toplantısının sonunda Cumhurbaşkanları Bişkek Zirvesi Deklarasyonu’nu imzaladı.

Türk Konseyi’ne üye ülkelerin Dışişleri Bakanları da Türk Konseyi Genel Sekreterliği’nin finansmanı anlaşmasını, Millî Eğitim Bakanları Astana’da Türk Akademisi ve Bakü’de Türk Kültür Miras Vakfı kurulmasına ilişkin anlaşmaları imzaladılar.


БІШКЕК САММИТІ ЖӘНЕ ТҮРКІ ДҮНИЕСІНДЕ ЫНТЫМАҚТАСТЫҚ

1991 жылы бұрынғы кеңестік түркітілдес республикалардың тәуелсіздіктерін жариялауымен түркі дүниесі деген ұғым пайда болды. Содан бері өткен 21 жылда түркі дүниесінде әр салада ынтымақтастық орнату жайында мемлекет басшыларының жоғары дәрежелі кездесулері жалғасып келеді. Мұның соңғысы және кезектегі 12- саммиті Бішкек қаласында 23 тамыз күні өтпек. Бұл кездесу түркі елдерінің ынтымақтастықта сөзден іске көшкенің және түркі елдері саммитерін өткен жылғы Алматы кездесуінен бері ұйымдастырып келе жатқан Түркі елдері ынтымақтастық кеңесінің беделін көрсету тұрығысынан маңызды болып отырғанын айта аламыз.

Сонымен қатар өткен жылғы Алматы саммитінен бері осы кездесулердің “Түркітілдес мемлекет басшыларының жоғары дәрежелі кездесуі” деген аты “түркітілдес елдер ынтымақтастық кеңесінің жоғары дәрежелі кездесуі” деп өзгертілді.